Değerli okurlarımız bu makalenin içeriğinde Dalyan’da gezilecek yerler, Dalya’nın tarihi yerleri ve Dalyan hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Dalyan Hakkında Bilgi
Dalyan, Köyceğiz Gölü nü Akdeniz’e bağlayan kanalın iki yakasında bulunur. Dalyan Deltası, bazı kısımlarında göle, bazı kısımlarında boğaza benzer. Kanalın bir tarafı gölün tatlı suyu, diğer tarafı Akdeniz’in tuzlu suyudur. Dünyanın bu benzersiz harikasında bazen deniz suyu deltaya bazen tatlı su denize akar. Uzunluğu 7,5 km.yi bulan kanalda suyun derinliği ise 2,5-3 m. arasındadır.
Dalyan ağzında kumlar sürekli yer değiştirir. Kanalın kıyıları sazlıklarla kaplıdır. Sazlıklar, bir yandan suyu temizleyip erozyon ve kötü kokuları engellerken diğer yandan balıklara barınak sağlarlar. Dalyanda balık tutmak isterseniz hem tatlı su hem de tuzlu balıklarını yakalayabilirsiniz. Deltada, kefal, çipura, mırmır, levrek, barbunya, yılan balığı, mavi yengeç başta olmak üzere ilginç bir su ürünü zenginliği vardır.
12 m.den büyük teknelerin ve sürat motorlarının kanala girmeleri yasaktır. Aslında derinlik sürekli değiştiği için büyük teknelerin deltaya girmeleri risklidir. Bu kanal, “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bölgede ayrıca 154 farklı kuş cinsi tespit edilmiştir.
Dalyan’da Gezilecek Yerler
♦ Dalyan
♦ İztuzu Sahili
♦ Kaunos
♦ Köyceğiz
İztuzu Sahili
Dalyana girmeden göreceğiniz iztuzu yönüne giderseniz 12 km. boyunca Sülüngür Gölü kıyısından ve köylerden geçerek sahile varabilirsiniz. Çam ağaçlarının arasından geçen yol kumsalı ve deltayı doyumsuz bir görüntü ile önünüze serecektir.
Havanın açık olduğu günlerde buradan Rodos Adası da görülebiliyor. Ayrıca yaz aylarında Dalyandan kalkan dolmuş veya gezi tekneleriyle de İztuzu’na gitmek olasıdır.
İztuzu, Antik Çağda, Kaunoslular tarafından kullanılan bir limandı. Limandan tuz, tuzlu balık ve köle satışı yapılırdı. İztuzu adının da burada tuz elde edilmiş olmasından geldiği sanılmaktadır. 5,5 km. uzunluğundaki Iztuzu Plajı, altın sarısı renkli, incecik kumları ve Caretta caretta cinsi kaplumbağaları ile ünlüdür. En dar yeri 50 m. olan kumsal, denize dik inen dağların önünde başlar, Dalyan Deltasının ağzını kapatacak şekilde kıvrılarak uzanmaktadır.
♦ İztuzu Plajı, dünyanın en iyi korunan kumsallarından biridir. Sahil, Caretta carettaların Türkiye’deki 17 üreme alanından biridir.
Yapılaşma yasaklanarak kumsal koruma altına alınmıştır. Kaplumbağaların yumurtalarına zarar vermemek için plaja kedi ve köpek gibi evcil hayvanların girişleri de yasaklanmıştır. Ayrıca günübirlikçilerin plaja güneşlik ve şemsiye dikmelerine de izin verilmez. Sabun, şampuan ve su birikintilerinin kaplumbağalara zarar verebileceği düşünülerek plaja duş da konulmamıştır. Dalyan tarafındaki tatlı su, plajın duşu gibi kullanılmaktadır. Mayıs ve Ekim arasındaki kaplumbağaların yumurtlama dönemlerinde akşam 20.00-sabah 08.00 arasında plaja giriş yasaktır.
Caretta Caretta Kaplumbağaları
Dalyan Deltası; Caretta Caretta Kaplumbağalarının adeta en gözde aşk yuvalarından bir tanesidir. Dişi carettalar 3 senede bir kez çiftleştikten yaklaşık 15-20 gün sonra karaya çıkarak dalyan deltasında bulunan sahillere yaklaşık 200 adet yumurta bırakır. Yaz mevsiminin Mayıs-Haziran ayları caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama dönemleridir. Caretta kaplumbağalarının yumurtlama yerlerinin en başında İztuzu Sahili gelmektedir ve İztuzu sahili koruma altına alınmıştır.
Kaunos Mitoloji
Mitolojik anlatıma göre Zeus’un Leto’dan olan çocukları Apollon ile Artemis’tir. Apollon’un oğlu Miletos adını verdiği Milet kentini kurar ve genişlettiği ülkesine de Karya adını verir. Karya Kralı Miletos’un doğan ikiz çocuklarına da Kaunos ve Biblis isimleri verilir. Çocuklar büyüdüklerinde ise Biblis ikizine âşık olur. Ancak kız kardeşinin aşkına karşılık vermeyen Kaunos ülkesini terk eder ve güneye giderek kendi adını vererek kurduğu kentte yaşamaya başlar. Dalyandaki Calbis pınarlarının Kaunos’un gidişine üzülen Biblis’in gözyaşlarından oluştuğuna inanılır. Biblis sonunda kayalardan adayarak intihar eder. Bu ümitsiz aşktan sonra “Kaunos Aşkı” diye bir söz bile türetilmiştir.
Kaunos kelimesinin Helence bir anlamı yoktur. Likya yazıtlarında Ksibde olarak adlandırılmış olan kentin adı çevredeki diğer kentlerdeki yazıtlarda Kbid olur. Kaunosluların dili ise Karcaya benzer, alfabeleri de Karca ile uyumludur.
Kaunos da Knidos, Halikar- nasos, Labranda gibi bir teraslar kentiydi. Bu sistemde yamaçlarda destek duvarlarıyla teraslar oluşturulur ve üzerine de yapılar yerleştirilirdi. Kaunos Ören Yeri’nde kaya mezarları, bir zamanlar uzunluğu 3 km.ye ulaşan surlar, kale, tiyatro, hamam, spor alanı, tapınaklar ve kutsal alanlar, agora, alışveriş ve toplantı merkezi, çeşme ve konut kalıntıları görülebilir.
80 derecelik bir açıyla yükselen dağlara oyulmuş ve bazılarının yükseklikleri 9 m.ye ulaşan kaya mezarları antik Kaunos kentinin güç ve zenginliğinin bir göstergesi gibidir. Bu mezarlar yukarıdan ip sarkıtılarak, herhangi bir iskele kurulmadan kayalara oyulmuştur. Kale, kentin doğusundaki 152 m. yüksekliğindeki tepededir. MÖ 5. yy.a tarihlenen ve tiyatronun yanındaki patikadan çıkılabilen kaleden Dalyan Deltası’nın ve İztuzu’nun harika bir panoraması vardır. MÖ 6. yy.da Kaunos ve Ksanthos, Perslere karşı direnen iki Karya kentiydiler. MS 1. yy.da ise Kaunos, bu defa Rodos egemenliğinden kurtulabilmek için Roma ile yakınlaşmaya çalışırsa da kanalın alüvyonlarla dolması neticesinde kent limandan doğan ticari önemini kaybetmeye başlamıştır.
MÖ 2. Yy.a tarihlenen tiyatro, Kaunos’un en etkileyici yapısidir. 5.000 kişilik izleyici kapasitesine sahip olan tiyatro, Akropol tepesine yaslanmıştır. Akustik için 27 derecelik bir açı ile yükselen tiyatroda 33 oturma sırası vardır. Tiyatronun biraz aşağısında ölçüm platformu yer almaktadır. Kente en uygun imar planının hazırlanabilmesi için bu platformda rüzgârın yönü ve hızı saptanır, bina cephelerinin hangi yöne bakmalarına karar verilirdi.
Ören yeri gidişinden tiyatroya giden yolun sağında bir kilise görülür. Anadolu’da bulunmuş ilk kubbeli kilise olan yapı, kentin Roma döneminde de önemini koruduğunu göstermektedir. Büyük Kilise olarak adlandırılan kilise MS 5. yy.a tarihlenmektedir. Hemen çok yakındaki Roma hamamının güney cephesi çok etkileyicidir. Hamamda soyunma, soğuk, ılık, sıcak ve masaj bölümleri vardı. Hamamın doğusundan kiliseye doğru uzanan alanda da bir spor okulu bulunmaktaydı.
Kazılarda bulunmuş yazıtlarda Kaunosün farklı köşelerinde Apollon, Poseidon, Artemis ve Afrodit için tapınaklar kurulmuş olduğu yazılıdır. Herodotos ise Kaunosluların kendi tanrılarina taptıklarını yazmıştır. Kısacası bazen taşa toprağa tapan Kaunoslular bazen de yabancı tanrıları kovalanışlardır. Kaunoslular, önceleri kendilerine yabancı tanrılar için bir din uyarlamış ve babalarının tanıdığı tanrılara tapmaya başlamıştır. Ancak sonrasında bu işten vazgeçmiş ve bu nedenle Kaunoslular’dan “Tanrıları Kovalayan Halk” diye de söz edilmektedir.
Henüz küçük bir bölümü gün ışığına çıkarılabilmiş olan Agora antik limanın yanındadır. Agoranın kuzeyindeki stoada Şükran Anıtı, Bağış Anıtı, Licinius Murena Anıtı, Bağış Kumbarası ve Liman Çeşmesi gibi çok sayıda anıt bulunmuştur. Liman Çeşmesi’nin suyu kente 4 km. uzaklıktaki Olemez Dağı’ndan getirilmekteydi. Çeşmenin antik limana bakan yüzündeki bloklarda deniz ticaretini arttırabilmek için uygulanan teşvik yazıları bulunmaktaydı.
Küçük Kale ile liman arasında kalan bölgede yapılan kazılar da bir mermer aslan heykeli bulunmuştur. Heykelin bulunduğu noktada bir mezar anıtı olduğu düşünülmektedir. Gözetleme ve savunma amaçlı Küçük Kale, surlar ile Akropole bağlanmaktaydı. Akropolün batı kısmında da bereket tanrıçası Demeter adına yapılmış bir tapınak vardı.
Nasıl Gidilir?
Dalyan’dan kısa bir tekne yolculuğunun ardından batı yamacına geçebilirve orman içinden bir yürüyüşle antik Kaunos kentine varabilirsiniz. Gezi tekneleri de Kaunos’a uğruyor. Kaunos’a karadan da gitmek olasıdır. Bu durumda Köyceğiz-Ekincik-Sultaniye Kaplıcaları’na doğru gitmeli ve son bölümü de yürü mel isin iz. Yolun son bölümünün bozuk olduğunu da unutmayın.
Köyceğiz’in Çandır Köyü sınırları içinde bulunan Kaunos bir sürüngenler parkı gibidir. Antik kenti gezerken kaplumbağa, yılan, kertenkele, leylek, balıkçıl ve su kuşları görebilirsiniz Kaunos’un yeri, 1842 yılında İngiliz arkeolog Hoskyn tarafından bulunan bir halk meclisi tabletinden yola çıkılarak belirlenmiştir. Çaunos’un, MO 2800yıllarına kadar çıkan tarihi boyunca kendi adına para basmış kentlerden biri olduğu anlaşılmıştır. MÛ 4.yy.a kadar geniş topraklara sahip olan Kaunos, Perslerin gelişiyle Ksanthos ile birlikte direnen iki kentten biri olmasına karşın sonunda egemen devlet olma özelliğini kaybetmiş.
Yorum Yap