Tarihinin MÖ 6000 yılına kadar gittiği öne sürülen Likya topraklarını, Pamfilya, Karya ve Pisidya bölgeleri çevrelemektedir. Likyalılar, kara orduları kuvvetli ama öncelikle denizci özellikleri öne çıkmış bir toplumdu. Likya halkı, kadınlarına çok değer veren anaerkil bir topluluk olarak da bilinir. Herodotos ve Halikarnas Balıkçısı’na göre Akdeniz uygarlıkları Girit Adası kökenlidir ve Yunan uygarlığından farklıdır.
MÖ 7. yy.da Rodos kolonizasyonunun güçlü olduğu dönemde Phaselis gibi bazı şehirler Lidya İmparatorluğuna karşı direnç gösterirse de, MÖ 545 yılında Pers Satrapı Harpagos’un sahneye çıkmasıyla, Ksanthos (Xanthos) gibi bazı şehirlerin efsanevi direnişlerine karşın Likya’mn güçlü ve bağımsız dönemi sona erecektir. Likya, MÖ 540 yılından itibaren de Akamenid Krallığına vergi ödemeye başlar.
Likyalılar, MÖ 480 yılında da Kserkses’in (Xerxes) Yunanistan’ı işgal etmek için hazırladığı donanmaya da 50 gemilik bir filoyla katılır. Ancak Pers donanması, Salamis Deniz Savaşı’nı kaybedince Likyalılar bu seferden bir kazanç sağlayamadan geri dönmüş olur.
MÖ 478 yılında Atina’nın liderliğinde birleşen Yunan kentleri Delos Birliği’ni oluşturur. MÖ 429 yılında Atina’nın Sparta’ya yenildiği Peloponnes Savaşı sonrasında ise bu birlik sona erecek ve bölgede MÖ 358 yılına kadar sürecek yeni bir Pers egemenlik dönemi başlayacaktır. MÖ 370-360 arasındaki büyük satrap ayaklanmasında Likyalı- lar, satraplarla birlikte Karya Kralı Mausolos’a karşı savaşır. Galip gelen Persler, ödül olarak Likya topraklarını Karyalılara bırakır. Ancak Artakserkses’ten (Artaxerxes) sonra Pers İmpara torluğu çözülecektir. Büyük İskender, Likya’ya geldiğinde karşısında neredeyse hiç Pers direnişi kalmamıştır.
Büyük İskender, komutanlarından Nearkhos’u başa getirerek satrap tarzı yönetimi sürdürür. İskender’in kısa zamandaki büyük başarısının sırrını aslında radikal bir kültür devrimiyle açıklamak mümkün olabilir. Çünkü Büyük İskender, Anadolu halklarına dil ve yazı zorunluluğu getirmiştir. Bu devrim öylesine kalıcı olur ki, Roma egemenlik yıllarında bile yazıtların büyük çoğunluğu Eski Yunanca dilinde yazılmaya devam edilecektir.
Güçlü ulusların Likya’ya yönelik egemenlik emelleri hiç bitmez. Çünkü Ege ve Akdeniz’de güçlü olmanın yolu Likya sahillerinden geçmekteydi. Elmalı dağlarından indirilen sedir ağaçlarının odunları Likya limanlarından gemilere yüklenirdi. Bu limanların en önemlileri de bugün Finike yakınlarındaki Rhodiapolis, Finike Karaöz’deki Melanippe, Demre yakınındaki Andriake ve Patara’ydı. Büyük İskender, belki de bu sahilin egemenlik yolu olduğunu anladıktan sonra Likya’yı ele geçirmeye karar vermiştir.
MÖ 309 yılında Ptolemai- oslar etkindir. MÖ 301’de Lysimakhos’un etkin olduğu yıllardan sonra güç dengesi sık sık el değiştirecektir.