Bu yazıda Türklerin Müslüman olmadan önceki dönemde benimsedikleri dinler hakkında bilgiler verilecek, daha sonraki dönemlerde Türklerin tarihi süreçte nasıl Müslüman oldukları anlatılacaktır.
Türklerin Müslüman olduktan sonra İslam kültür ve medeniyetine yaptıkları katkılar hakkında açıklamalar yapılacak, bazı önemli din âlimleri ve bilim adamları hakkında bilgiler verilecektir.
Türkler, Müslüman olmadan önce tarihi süreç içerisinde çok çeşitli dinler ; mensup olmuşlardır. 5 ve 6. yüzyıllarda Budizm, Zerdüştiük, Manihaizm ve Hristi- yanlık gibi dinleri benimsemişlerdir. Türkler, daha sonraki tarihi süreçte Gök Tam inancına sahip olmuşlar ve bu inancı Müslüman oldukları döneme kadar muhafaza etmişlerdir.
♦ Bir ve tek olan GökTanrı vardır.
♦ Tanrı yaratan, yaşatan ve koruyandır.
♦ Dünya hayatından sonra sonsuz bir hayat vardır.
♦ Dünyada iyilik edenler öldükten sonra bunun karşılığı olarak iyi bir yere gidecekler ve sonsuz olarak yaşayacaklardır. Aynı şekilde kötülük edenler de cezalarını çekecekleri bir yere gideceklerdir.
♦ Türklerin Müslüman Araplarla ilk temasları ikinci halife Hz. Ömer zamanına rastlamaktadır. Bu dönemde yapılan Kadisiye (636) ve Nihavent (642) savaşlarında Müslümanlar Sasani devletini yenmişler ve Türk sınırlarına kadar gelmişlerdir. Türklerle karşılaşan Müslümanlar, Hz. Ömer’in talimatı üzerine herhangi bir çatışmaya girmemiş ve geri dönmüşlerdir.
Türkler, doğru sözlü olmaya, dürüst davranmaya önem verirlerdi. Hile yapmayı, aldatmayı hoş karşılamaz, zina ve hırsızlık yapanları cezalandırırlardı.
Türklerin Müslümanlarla ilk ciddi münasebetleri Emevi Devleti zamanında başlamıştır. Ancak Emevilerin ırkçılığa dayalı olumsuz tutumları yüzünden Türklerin İslamiyet’e geçişleri yavaş olmuştur. Aynı dönemde Emevilerin baskıcı tutumundan rahatsız olan ehl-i beytten bazı Peygamber torunları da Türkistan bölgesine göç etmişlerdir. Bu dönemde Türklerle ehl-i beyt arasında yakın bir ilişki olmuştur. Türklerin Müslüman olma süreçlerinde ehl-i beytin olumlu katkıları olmuştur.
Emevi Devletinin yıkılışından sonra 750 yılında başa geçen Abbasilerle Türkler arasında iyi ilişkiler kurulmuştur. Özellikle 751 yılında Abbasilerin Çinlilerle yaptıkları Talaş savaşında Türklerin Çinlilere karşı Abbasilere yardım etmesi ve bu savaşta Abbasi Devleti’nin yanında yer almaları Müslüman Araplarla Türklerin daha yakınlaşmasına sebep olmuştur.
Abbasiler, Çin ile yapılan Talas Savaşından sonra Türkleri daha iyi tanımış ve onlara ordu içinde yüksek görevler vermiştir. Abbasilerin Türklere karşı bu sıcak yaklaşımı Türkler tarafından çok iyi karşılanmış ve Abbasiler ile Türkler arasında her geçen gün ilişkiler daha da gelişmiş, İslamiyet’i daha yakından tanıma fırsatı bulan Türkler Müslüman olmaya başlamışlardır.
Abbasilerin Türklere karşı içten gelen sıcak tutumları sayesinde İslamiyet, Türkler arasında hızla yayılmaya başlamıştır. Ayrıca Müslüman tüccarların dürüstlükleri, dervişlerin Türk boylarına yaptıkları ziyaretlerde İslam dinini anlatmaları, söz ve davranışlarıyla örnek olmaları Müslümanlığın Türk boyları arasında kabul edilmesini kolaylaştırmıştır. Bu sayedeTürkler Müslümanlığı zorlamayla değil gönülden benimseyerek kabul etmişlerdir.